Üniversitede öğrenciyken, bir arkadaşıma masaüstü
bilgisayar almasında yardım etmiştim. Bilirsiniz ekran kartı, ram vs gibi
özellikler hep bir arkadaşa sorulurdu.:) Eve gelip heyecanla bilgisayarı hemen
kurmaya başladık. Bende yardım etmenin mutluluğu, arkadaşımda ise ilk
bilgisayarına sahip olup evde İnternet'in keyfini çıkartma mutluğu hâkimdi.
Kurulum ve İnternet ayarlarını yaptıktan sonra ‘’hadi hayırlı olsun güle güle’’
kullan diyerek yerimi verdim. Bilgisayara oturup İnternet Explorer tıkladı,
büyük bir moral bozukluğu ile bana dönüp; ''-Bilgee sen beni gazıklamışssın
bunun googglesi yok'' Hala gülüyorum. Bizler İnterneti Google sayesinde
öğrendik. Teşekkürler Google bugüne kadar senden istemediğim kadar cok daha
fazla bilgi edindim.
Kısaca Tanıyalım;
Ayrıca, şirket, açık kaynak kodlu bir mobil
yazılım platformu olan Android'i; Chromebook, Chrome, Chromecast ve Nexus
cihazları da dahil olmak üzere donanım ürünleri; Başkalarıyla içerik paylaşmak
için sosyal bir platform olan Google+; Uygulamalar, müzik, kitaplar ve filmler
için bulut tabanlı bir dijital eğlence mağazası olan Google Play;
Kullanıcıların kendi konularını oluşturması, paylaşması, birlikte çalışması ve
saklaması için bir yer olan Google Drive; Mağazadaki temassız ödemeler için
sanal bir cüzdan olan Google Cüzdan. Ayrıca, Gmail, Takvim ve insanların
herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda, herhangi bir cihazda, güvenlik veya
kontrol kaybı olmadan çalışmak için oluşturulmuş Google Sites'ı da içeren
Google Apps'ı sağlar; Google Haritalar Uygulama Programlama Arabirimi; Görüntü
ve veri görselleştirme için bir yazılım çözümü olan Google Earth Enterprise;
Hizmet olarak bir Platform olan Google App Motor; Google Cloud Storage; Gerçek
zamanlı analitik çalışmalar için Google BigQuery; Yapısal sorgu dili için
Google Cloud SQL; Ve bir hizmet altyapısı-Platform olarak Google Compute
Engine. Aynı zamanda mobil kablosuz cihazlar ve ilgili ürünler ve hizmetler de
sunmaktadır. ( crunchbase)
Nasıl Kuruldu?
Google'nin temeli 1996 yılının Ocak Ayında
Stanford Üniversitesi bilgisayar mühendisliğinde okuyan Larry Page & Sergey
Brin isimli iki üniversite öğrencisinin tez çalışması olan "BackRub"
arama motorunu geliştirmeleri sonucu olarak temelleri ortaya çıkar.
Larry bir gece rüya görüyor ardından kalkıp tüm
webi indirip sadece linkleri saklama fikrine odaklanıyor, aklına gelenleri
yazıp çiziyor. Sergey ile birlikte çalışırken bağlantılarına göre
sıralandığında daha iyi bir arama sonucu elde edilebileceğinin farkına
varıyorlar.
1996 bir yılının ilk aylarında ''BackRub isimli arama
motoru üzerinde çalışır ve geliştirirler. Sitelerinin sunucu içinde olması
gerekmektedir. Maddi imkânsızlıklar içinde olduklarından sistem için sunucu
gerekmekte fakat sunucular çok pahalı olduğu için düşük kapasiteli
bilgisayarlardan iyi bir sunucu oluştururlar.
1998 yılında sistemlerini daha da geliştirir ve
terabayt boyutunda diskler alırlar bu disklere Google'nin ilk veri tabanını
oluştururlar. Bu veri tabanını da Larry Page'nin yurttaki odasına kurarlar. Bu
zamanlar içerisinde potansiyel yatırımcılar ve arama teknolojileri ile
ilgilenen şirketler için Üniversitede bir ofis açarlar. Şirketleri ve
yatırımcıları buraya çağırır burada görüşürler. İlk etapta google
''google.stanford.edu'' bağlantısı üzerinden hizmet vermiştir.
Yahoo!'nun kurucusu olan David Filo ile görüşme ayarlanır. David Filo yaptıklarını takdir ederek sistemlerini geliştirip onları bir şirket kurmaya teşvik eder. Sistemi tam geliştirip bitirdiğinizde konuşalım mesajını verir. Bunun ardından diğer şirketlerden de ve yatırımcılardan destek alamazlar kimse proje ile ilgilenmez.
İki ortak bu noktadan sonra kendi
başlarına hareket etmeye karar verir. Öncelikli olarak maddi destek bulmaları
gerekmekte zira Google için satın aldıkları terabayt boyutundaki sabit diskleri
alırken kullandıkları kredi kartı borçlarını ödemeleri gerekir. Bunun için
kendilerine bir yatırımcı ararlar ilk ziyaret ettikleri Microsystems'in
kurucularından Andy Bechtolsheim'dir. Andy Bechtolsheim projeyi beğenir ve
projede iyi bir potansiyel olduğunu düşünüp acele ile Google.inc adına 100.00$
lık bir çek yazar. Ancak yasal olarak Google İnc. Şirketi var olmadığı için
çeki bozduramazlar çek bir süre bekler. Larry Page & Sergey Brin bundan
sonra aile, arkadaş, çevre vs. gibi etkenlerden şirketin ilk sermayesi olan 1
milyon dolar toplarlar.
Yatırım tutarları detaylı olarak incelemek isterseniz;
7 Eylül 1998'de California Menlo Park’taki
garajın hemen bitişiğinde daha doğrusu garajın içinde bir yerde bir çalışma
ofisi oluşturulur.(Bu sebepten ötürü webde Google garajda kurulmuştur bilgileri
mevcuttur) Artık Google kurulmuş ve şirket var olduğu için Google ınc. Adına
hesap açıp daha önce aldıkları çeki bu hesaba aktarırlar. O garajdan Dünya'ya
yeni bir arama motoru yayılır. Zaman içinde giderek gelişen Google basında da
yayılmaya başlar aynı yıl PC Magazine dergisinden en iyi 100 site arasında yer
almakta ve 1998 yılının en iyi arama motoru seçilmektedir. Buda Google Dünya
üzerinde tanınma imkânı vermiştir. Google bu aşamalardan sonra çok hızlı
bir şekilde büyümüş ve yayılmıştır. Zamanla büyük şirketlere rakip olmuştur. En
önemli istekleri ise bağımsızlıktı. Hâkim fikre boyun eğmek yerine, her açıdan
durumu değerlendirip baştan başlama tutkusu sayesinde başardılar.
Google adı nereden gelmektedir?
Google adı ise Edward Kasner adındaki Amerikalı
matematikçinin yeğeni Milton Sorotta tarafından üretilmiş olan
"googol" sözcüğü ile oynamasıyla oluşmuştur. Googol sözcüğü 1 ve 100
sıfırın gelmesi ile oluşmuş matematiksel bir terim olmakla beraber sınırsız
bilgi düzenleme sistemini yansıtmaktadır.
Google Nasıl Yönetiliyor?
Eric Schmidt& Jonathan Rosenberg Alan Eagle
yardımıyla yazılan Cem Özdemir tarafından çevrilen ‘’ Google Nasıl
Yönetiliyor?’’ Kitabını okumaya ne dersiniz? Eğer benim gibi
düşünüyorsanız sizleri bambaşka yerlere taşıyacağına eminim.
Ben nasıl mı düşünüyorum?
İş hayatında inançlarımı, isteklerimi,
fikirlerimi tamamen yok saymaya başlamıştım. Böyle bir çalışma hayatı
istemiyordum fakat çalışmak zorundaydım. Senelerce emek verip, mesleğim için
hayaller kurmuştum. Sistem içine boğulmuştum. Neden sorumun cevabı yoktu. Cevap
verecek kişi bile çalışmak zorunda olduğu için konuşmaktan korkuyordu.
İnsanlarda kocaman bir ego vardı. Egolarını yüceltmelerine yardımcı olan diğer
çalışanlar daha kolay terfi alıyor, maaşları yükseltiyorlar ve diğer insanlara
oranla daha rahat çalışıyorlardı. Ego yüzünden bazen bir haftalık çalışmanız
olduğu gibi çöpe gidebiliyordu. Zamanla soru sormayı unutup sadece tamam
diyerek çalışmaya alıştık. Bunları kendi çalıştığım firma için yada a,b,c,d…
Firmaları için söylemiyorum. Türkiye deki sistemden bahsediyorum ‘’Ama öyle
bunu yapmak zorundasın’’, diğer bir değişle ‘’ya bu deveyi güdersin, ya da bu
diyardan gidersin’’ diyen ve değişmeyi kesinlikle ret eden sistemden
bahsediyorum. Keşke el ele verip bu düzeni tamamen şeffaflaştırsak yeniden
düzenlesek, gelen nesillere kapılar açabilsek…
Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine bu kitabı
alıp okudum. Ama ne okumak. Ben normal düşünüyormuşum dedim. Hiyerarşik bir
yönetimi ret eden, İnsanı insan olarak değerlendiren, sürekli inavasyona iten,
egoyu lego yapan, çalışanlarına müşterileri gibi davranan, ürünlerini
tasarlarken gözleri görmeyen, kulakları duymayan, engelleri olan insanların,
engellerini hatırlatmadan kullanım kolaylığı sağlayan bir şirket. Büyülenmemek
imkânsız. Onlardan öğreneceğimiz çok ders var. Bir şekilde buraya denk gelmiş
ve bu yazıyı okuyorsan ufakta olsa bir farkındalığın oluşmasını umut ederek
yazıyorum. Farkındalıklar bizleri değişeme götürür. Kim bilir belki bizde bir
gün..
Arka Kapak
Dünya ekonomisinin belkemiği haline gelen, İnternet
trafiğinin %82'sine yöneten bir şirket düşünün. 2013 yılında 53 milyar dolar
ciro yaparken, merkez kampüsün bahçesini düzenlemek için çim bitçe makinesi
almak yerine 200 keçiyi işe alan bir şirket.
Bir yandan rengarenk ofisleri ile üretkenliği tepe noktasına çıkarmayı hedeflerken diğer yandan robot teknolojisi ve mobil cihazlar üzerinden dünyayı değiştirmeye aday bir şirket…
Bu şirkette çalışmayı hiç düşündüğünüz mü?
** https://careers.google.com/ Öncelikle
kurdukları kariyer sayfasını inceledim.
** https://careers.google.com/jobs#t=sq&q=j&li=20&l=false&jcoid=7c8c6665-81cf-4e11-8fc9-ec1d6a69120c&jcoid=e43afd0d-d215-45db-a154-5386c9036525& bu
kısımdan iş ilanları inceledim. Sadece kendi alanım değil genel olarak Google
çalışanı olmak için bizlerden ne istiyor? Biz neresindeyiz? Kendimizi nasıl
geliştirebiliriz?... En çok hoşuma giden tüm iş ilanlarında yayınladığı
bilgilendirme metni;
‘’ At Google, we don’t just accept difference - we
celebrate it, we support it, and we thrive on it for the benefit of our
employees, our products and our community. Google is proud to be an equal
opportunity workplace and is an affirmative action employer. We are committed
to equal employment opportunity regardless of race, color, ancestry, religion,
sex, national origin, sexual orientation, age, citizenship, marital status,
disability, gender identity or Veteran status. We also consider qualified
applicants regardless of criminal histories, consistent with legal
requirements. If you have a disability or special need that requires
accommodation, please let us know.
To all recruitment agencies: Google does not accept
agency resumes. Please do not forward resumes to our jobs alias, Google
employees or any other company location. Google is not responsible for any fees
related to unsolicited resumes. ‘’
Bu
kısımdan eksik olduğum yetkinlikleri tamamladım.
Size gerekli tüm bilgileri vererek sürece
hazırlanmanıza bile yardımcı oluyor. Hiçbir aşamada moralim bozulmadı, aksine
daha çok cesaretlendim. Bugüne kadar tanıdığım bildiğim ben bambaşka bir hale
geldim canla başla hiç sıkılmadan çalışmaya başladım.
Son olaraktan Google’da 11 yıl boyunca insan
kaynaklarından sorumlu kıdemli başkan yardımcısı olan ve göreve geldikten sonra
çalışan sayısı 6 binden 60 bine yükselen Laszlo Bock, bu kitabında birinin
Google’da çalışacak kadar zeki ve yetenekli olup olmadığına karar verirken
hangi kriterleri dikkate aldıklarını açıklayarak yenilikçi İK uygulamalarına
içeriden bir bakış sunuyor. Onun 10 altın kuralını öğrendikten sonra ister bir
Google’cı, olun isterseniz sadece bir aday, hem kendi işteki başarınızı ve
mutluluğunuzu garantileyecek hem de şirketinizi dünya devlerinden biri haline
getirmek için doğru adımları takip etmiş olacaksınız. Linkten detaylı olarak
inceleyebilirsiniz.